......geri dönebilmek için,gitmek gerekiyor.O gidiş anı......
yüreği yırtan bıçak.
gözpınarlarında emrini dinlemeyen sel.....
başın,erken solmuş bir günebakan çiçeği gibi öne düşmesi......ya arkada bıraktıkların.....?
Atığın her adımın seni ondan uzaklaştırdığını bilmenin çelişkisi,içinden binlerce kez adımlarını tersine çevir,sesini bastırma işkencesi....
sonra,ufukta kayboluyor bu sancılı görüntü.Başardım diyorsun.İlk gece başın yastığa değince,anılardan bir sergi.....o nun lüle lüle saçlarının arasındaki gülüşü asılıyor zihninin duvarlarına....kollarını kendine doluyosun,onun kolları niyetine..sonra alışkanlığa dönüşüyor.Ne zaman özlemle kavrulsan kendine sarılır oluyorsun.Bu kendiliğinden gelişmiş eylemi sorguluyorsun kendinde.Deliriyormuyum diyorsun yada sığınıyormuyum.Bütün bu yürek kazılarından pırıl pırıl"özlediğinin kendisi olma"hali çıkıyor karşına.Geride bıraktığım ne varsa"ben"olmuş.......
damla
İlk Söz
Sevgili Eylül,
Seni tanıdıktan sonra kararlılığın, kendine güvenin, kendine inancın neler başarabileceğini gördüm.
Şu an bu blogu hazırlarken en az senin kadar heyecanlıyım, çünkü sen bu sitede yapıtlarını sergileyeceksin; belki de kendini...Başarı dileklerimle, yolun açık olsun.
Melek
Seni tanıdıktan sonra kararlılığın, kendine güvenin, kendine inancın neler başarabileceğini gördüm.
Şu an bu blogu hazırlarken en az senin kadar heyecanlıyım, çünkü sen bu sitede yapıtlarını sergileyeceksin; belki de kendini...Başarı dileklerimle, yolun açık olsun.
Melek
12 Haziran 2008 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder